Fransızlar Louis Vuitton'a dava açtı. "Büyük kutudan" bıktılar

Markanın geleneğini ve lüksünü vurgulamak amacıyla Paris'teki Champs Elysees Bulvarı'na dev bir Louis Vuitton valizi yerleştirildi. Ancak bu enstalasyon tartışmalara yol açtı ve kültür meraklıları ile aşırı ticarileşmeye karşı çıkanlar, eserin kaldırılmasını talep eden bir dava açmaya karar verdiler.

Paris'in kalbinde, şehrin en prestijli semtlerinden biri olan Champs Elysees'de , lüks devi LVMH benzersiz bir enstalasyon tanıtmaya karar verdi: Louis Vuitton valizi. Markanın mirasının ve geleneğinin bir sembolü olması amaçlanmış olsa da varlığı tartışmalara yol açtı. Kamusal alanın korunmasıyla ilgili sivil toplum örgütleri , bavulun yasadışı reklam olduğunu belirterek dava açmaya karar verdi. Bu tartışma , kamusal alanın ticarileştirilmesi ile kültürel ve estetik değerlerin korunması arasındaki denge hakkında daha geniş bir tartışmanın sembolü haline geldi.

Paris'in merkezinde dev bir Louis Vuitton valizi / Shutterstock

Louis Vuitton otelinin yapılacağı 103-111 Avenue des Champs-Élysées adresindeki bina, 2023 sonbaharından bu yana dev bir bavulla çevrili. Ahşap ve çelik konstrüksiyon, markanın geçmişine ve lüks çanta ve bavul üretme konusundaki uzun geleneğine gönderme yapıyor. Yeni bir mağaza ve oteli öne çıkarmayı amaçlayan yerleştirme, Paris yetkilileri tarafından 2027'ye kadar sürecek " geçici bir reklam " olarak değerlendirildi . Ancak çevreciler için bavul, özellikle tarihi binalar söz konusu olduğunda izin verilen standartların ötesine geçen bir reklamdır.

Paris şehri , kurulumun geleneksel reklamcılık tanımına uymadığı için yasal olduğunu savunuyor; kurulumun amacı doğrudan ürünleri tanıtmak değil, yeni tesisin karakterini vurgulamak. Ayrıca LVMH , belediyeye 1,7 milyon avroluk bir ücret ödedi; yetkililer bunun yeterli bir tazminat olduğunu söylüyor. Ancak toplumsal aktivistler açısından -özellikle tarihi yapılar bağlamında- kamusal alana bu tür müdahaleler kültürel mirasın korunması ilkelerine aykırıdır.

SOS Paris ve Résistance à l'Agression Publicitaire gibi kuruluşlar, bu tür reklamların yasayı ihlal ettiğini savunuyor. Onlara göre Louis Vuitton valizi, yoldan geçenlerin ve turistlerin dikkatini çekmeyi amaçlayan bir reklam biçimi olup , tarihi bir binada yer alması kentsel mekanın estetik karakterini değiştiriyor.

İdari Mahkeme'nin kararı, hem Paris'te hem de anıtlar ve kamusal alanların korunması bağlamında benzer zorluklarla karşılaşacak olan olağanüstü kültürel öneme sahip diğer şehirlerde , gelecekteki büyük formatlı reklamlara ilişkin kuralları belirleyecek bir emsal oluşturabilir.

LV'ye açılan dava, istisnai kültürel değere sahip kentlerde kamusal alanın ticarileştirilmesinin sınırları hakkındaki daha geniş bir tartışmanın sadece bir parçası. Yüzyıllardır geleneğe sahip bir şehir olan Paris, çağdaş piyasa eğilimlerine uyum sağlama ihtiyacı ile kendine özgü karakterini koruma ihtiyacı arasında bir kavşakta bulunuyor.